Loop gastrik bypass’ın bir modifikasyonu ve uygulaması bir RYGB’den teknik olarak daha kolay olan mini gastrik bypass(MGB), laparoskopik olarak yapılır. MGB basit ve güvenli bir yöntemdir ve dünya çapında giderek artan oranda kabul görmektedir.
MGB, midenin son kısmının gövde arasından daha küçük kaviste bölünmesidir. Mide daha ileride His açısına (yemek borusu ile mide arasında reflüyü engelleyen açılanma) doğru bölünür. Sonrasında oluşan mide parçası yaklaşık 200 cm uzaklıktaki barsaktan sonra gelen kısmı anastomoz edilir. Kalan mide aynı RNY Gastrik Bypass daki gibi mide içinde kapalı şekilde kalır.
Mini gastrik bypass, kilo kaybı için hem sınırlayıcı hem de emilimi azaltıcı özellikleri birleştirir. hassasiyetini düzenleyen ve açlığı azaltan muhtemel hormonal değişiklikler bulunmaktadır. Mide kesesiyle ince barsak arasındaki bağlantı boşaltım fizyolojisiyle ilişkilidir ve çok şeker içeren bir öğün alındığında bayılma hissi, bulantı, terleme ve/veya karın ağrısına ilave ishal gibi hoş olmayan semptomlar oluşturabilir. Bu duruma “Dumping Sendromu” denir. Bu sonuç ameliyat sonrasında yüksek oranda şekerli bir diyet tüketimine karşı olumsuz bir durum olarak nitelendirilir.
Kilo düşüşü ve malabsorpsiyon komplikasyonları arasındaki en iyi dengeyi elde etmede, sindirim kolunun optimal uzunluğu tartışmalı bir konudur. Sindirim kolu boyunu uzatmak artan malabsorpsiyona sebep olabilir, çünkü sindirim kolunu uzatmak, alınan besinlerin ana sindirim ve emiliminin gerçekleştiği orta kolu kısaltır. Günümüzde çoğu cerrah sindirim kolunu 150 cm’den fazla uzatmamaktadırlar.
Ghrelin, öğün tüketiminin erken evresini tetikleyen, ön midede (mide ve 12 parmak bağırsak) gizlenmiş bir hormonudur. Bu iştah üreten hormonun normal düzenli salınımı mide bypass’ı olan hastalarda dizginlendiği görülmektedir. Bu grelin dizginlenmesi, laparoskopik sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatında da gözlenmiştir. Düşük grelin seviyesi, RYGB olan hastalarda görülen karakteristik iştah kaybına katkıda bulunabilir. Genel olarak by-pass lar sonrası artan Glukagon benzeri peptit-1 (GLP-1) ve kolesistokinin gibi hormonlar oluşan iştahsızlık durumunu desteklediği kanıtlanmıştır.
Yüksek oranda safra reflü vakası olması ve bu durumun özellikle yemek borusu ile mide arasındaki kapakta bozukluk olan hastalarda daha belirgin olması hayat konforunu bozan bir durumdur. Bu durum gözlenen hastalarda kusma atakları olabilir ve bypass ın RNY Gastrik Bypass a revize olması gerekebilir. İlave olarak mide barsak arasındaki bağlantının genişleyip kişinin daha rahat şekilde yemek yiyebilmesi gözlenebilir, bu durum ameliyatının kısıtlayıcı özelliğinin ortadan kalkması ile paraleldir. Bu cerrahi yöntemde de kilo alımı gözlenmesi muhtemeldir.